By Damien McElroy, Istanbul
Dozens of dissidents have been ferried out of Syria to be vetted for foreign backing. Recipients of the aid are given satellite communications and computers so that they can act as a local “hub” linking local activists and the outside world.
The training takes place in an Istanbul district where handsome apartment blocks line the steep slopes and rooftop terraces boast views over the Golden Horn waterway.
Behind closed doors the distractions of outdoor coffee shops and clothing boutiques gives way to power point displays charting the mayhem sweeping Syria.
“We are not ‘king-making’ in Syria. The UK and the US are moving cautiously to help what has been developing within Syria to improve the capabilities of the opposition,” said a British consultant overseeing the programme. “What’s going to come next? Who is going to control territory across Syria. We want to give civilians the skills to assert leadership.”
Once up and running dissidents can expect help to deal with local shortages and troubleshooting advice from sympathisers.
Telegraph gazetesi, Suriyeli muhaliflerin İstanbul’da İngiliz ve Amerikalılar tarafından eğitildiği haberini sayfalarına taşıyor.
Telegraph gazetesinin İstanbul’dan bildiren muhabiri Damien McElroy, İstanbul’daki Suriyeli muhaliflere ‘yerel aktivistlerin dış dünya ile iletişim kurabilmelerini sağlamak için uydu, bilgisayar ve iletişim araçları temin edildiğini’ yazıyor.
Haberde, eğitim programına dâhil olan İngiliz bir danışmanın şu sözlerine yer veriliyor:
“İngiltere ve ABD, muhaliflerin kapasitesini geliştirmek için Suriye’de yaşanan gelişmelere temkinli yaklaşıyor. İleride ne olacak? Suriye topraklarını kim kontrol edecek. Biz, liderliği yürütebilmeleri için sivillere bazı beceriler kazandırmak istiyoruz.”
Haberde, eğitimin Haliç manzaraları apartmanlarda yapıldığı belirtiliyor.
Gazeteye göre proje teklifi, Suriye’de işlenen suçların Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması durumunda, delil toplanması için İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague’den geldi.
Eğitime katılan aktivistlerin iki günlük kimlik sorgulamasından geçirildiği ve programın herhangi bir mezhebi öne çıkarmak veya El Kaide tarzı eylemleri teşvik etmek amacında olmadığı ifade ediliyor.
Gazeteye konuşan İngiliz danışman, ‘Suriye’de siyasi platform oluşturmak yerine ortak değerleri paylaşan kişilerden bir bütünlük oluşturma gayesinde’ olduklarını söylüyor.
Projenin ABD Dışişleri Bakanlığı Suriyeli Muhalifleri Destekleme Bürosu ve Dışişleri yetkilileri tarafından denetlendiği belirtilirken Amerika’nın muhaliflere 25 milyon dolar, İngiltere’nin 5 milyon sterlin verdiği hatırlatılıyor.
Gazeteye göre, eğitime katılan muhaliflerin görevlerinden biri, Suriye’den gönderilen videoların yayın kuruluşlarına ulaştırılmasını sağlamak.
Bir diğeri de Esad’ın ‘tüysüz ördek’ olarak betimlendiği yapıştırıcıların propaganda amacıyla dağıtımını üstlenmek.
Eğitime katılan Mina el Humsi adlı muhalif, Esad çiftinin ifşa edilen email hesaplarında Esma Esad’ın eşi Beşar Esad’a ‘ördek’ diye seslendiğini gördüklerini, ürettikleri yapıştırıcıların da her yere yayılmasını istediklerini dile getiriyor.
Haberde, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye muhaliflerden sorumlu diplomat Jon Wilks’in geçen hafta söylediği şu sözlere de yer veriliyor:
“Suriye’de, geçiş dönemi sonrası köy ve şehirlerde yerel yönetimleri üstlenmeleri için aktivistleri eğitmeliyiz.”
Suriye Ulusal Konseyi’nin İstanbul’da bulunan bir üyesi de gazeteye yaptığı açıklamada Batı’yı eleştirip, “Başından beri bir sürü söz verildi ancak hiçbiri tutulmadı. Suriyeli muhalifler ihtiyacı olanlara insani yardım ulaştırılmasını istiyor. Özgür Suriye Ordusu da uçakların bombardımanına son verilmesini istiyor. Fakat [Batı] arkamızda durmuyor ve rolümüzü baltalıyor.”
Gazeteye konuşan bir İngiliz yetkili de amaçlarının Suriye Ulusal Konseyi’ne ‘alternatif yaratmak olmadığını, Suriye içindeki muhaliflerin rolünün güçlendirmek olduğunu’ ifade ediyor.
Emlak Sektörü Takipte 