Google Sansür Raporunu Açıkladı


Temmuz – Aralık 2011 Şeffaflık Raporunu açıklayan Google, hangi ülkelerin kendisinden sansür talebinde bulunduğunu da gözler önüne seriyor.

 

Google’ın 18 Haziran Pazartesi günü açıkladığı son Küresel Şeffaflık Raporu‘na göre Türkiye resmi kanallar aracılığıyla 174 içeriğin kaldırılmasını talep etti.

Temmuz – Aralık 2011 dönemini kapsayan rapora göre Türkiye Google’a 45 başvuruda bulundu. Bu başvuruların bazılarında birden fazla içerik için kaldırılma talebi vardı. 45 talebin yüzde 56’sına olumlu yanıt verildi.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kaldırılmasını talep edilen içeriklerin 107’si Google Arama’dan, 39’u YouTube’dan, 20’si ise Blogger servislerindendi.

Google nefret söylemi içeren bir video ve Atatürk ile ilgili iki videoyu kaldırmak için BTK Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan bir istek aldı.

Atatürk konulu videolar

Google raporunda bu isteklere verdiği yanıtı şöyle açıkladı: “YouTube’un Topluluk Kurallarını ihlal ettiği için sadece nefret söylemi içeren bir videoyu kaldırdık”.

Atatürk aleyhine işlenen suçları düzenleyen 5816 no’lu yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle BTK ayrıca iki ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı ise bir başvuruda bulundu. Bu başvurular sonucu Google, YouTube’ta yayınlanan videolardan altısına Türkiye’den erişimi yasakladı.

Kanada şaşırttı

Google politika analisti Dorothy Chou Wall Street Journal’e ideolojik yayınları kaldırmak için birçok devletten talep geldiğini söyledi. “Bu sık karşılaştığımız bir problem. Ancak hiç beklemediğimiz ülkelerden de bu yönde talepler gelmeye başladı.”

Örneğin Kanada’nın pasaportuna işeyen bir Kanada vatandaşının videosunun kaldırılması isteği, Google tarafından reddedildi.

“Sansürü azaltmaya çalışıyoruz”

Chou sansür taleplerini kabul etme nedenlerini şöyle açıklıyor: “Çünkü bu ülkelerle iş yapmaya devam etmek istiyoruz”.

Çoğu zaman operasyonlarını yerel olarak işlettiklerini ve bu nedenle yerel yasalara uymak durumunda kaldıklarını belirten Chou: “Ama biz her zaman sansür miktarını sınırlamaya çalışıyoruz,” dedi.

Google hükümetlerin içerik çıkartma isteklerini tek tek inceliyor ve İsteğin ne kadar detaylandırılmış olduğu ve yerel yasalara uygunluğu kontrol ediliyor.

Kullanıcı bilgileri nasıl veriliyor?

Türkiye ayrıca Google’dan 92 kullanıcı veya kullanıcı hesabının bilgilerini istedi; ancak Google bu taleplerin hiçbirine olumlu yanıt vermedi.

Rusya ve Macaristan’ın da kullanıcı verisi için isteklerini kabul etmezken, Amerika’nın 6,321 isteğinden yüzde 93’ünü kabul etti; Brezilya’nın 1,615 isteğinin yüzde 90’ını ve İtalya ile İspanya’nın isteklerinin yüzde 51’ini kabul etti.

Google kullanıcı bilgilerinin verme konusundaki kriterini şöyle açıklıyor: “Yasalara uyan tüm şirketler gibi biz de geçerli yasal sürece uymak zorundayız. Kullanıcı gizliliğini çok ciddiye alıyoruz. Bu konuda istek aldığımızda hukuk metnine ve ruhuna uygun olduğundan emin olmadıkça kabul etmiyoruz”

(RE/HK)

İstanbul – BİA Haber Merkezi

Fethiye’de arazi spekülasyonuna yerli halk izin vermeyecek


Fethiye'de arazi spekülasyonuna yerli halk izin vermeyecek

6.0 büyüklüğündeki depremin ardından, “Fethiye’de arazi spekülasyonu mu yapılıyor” soruları gündeme oturdu. Genel görüş, Fethiyelilerin hem toprağına çok bağlı olması hem de arsa değerlerinin yüksekliği nedeniyle spekülasyona izin vermeye pek niyetli olmadığı yönünde.

Muğla’nın Fethiye ilçesinde önceki Pazar günü meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremden sonra yoğun şekilde tsunami tehlikesinden söz edildi.

Hürriyet gazetesinden Emek Kaplangil’in haberini dikkatinize sunuyoruz:
Ölüdeniz açıklarında meydan gelen deprem sonrası tsunami tehlikesiyle ilgili sadece Fethiye’nin adının anılması zihinlere acaba arazi spekülasyonu mu yapılıyor sorusunu getirdi. Çünkü Fethiye’nin çevresindeki diğer ilçelere yönelik böyle bir beklenti bahis konusu dahi olmadı.

Yabancıların bölgeye olan ilgisi ve sayısı 4 bini bulan yabancıya ait konutlar da konuya olan dikkati daha da artırdı.

Sorular birbirini ardına sıralanırken, deprem sonrası bölgede emlak piyasasında yaşanan hareketliliği konunun uzmanlarına sorduk.

Genel görüş, Fethiyelilerin hem toprağına çok bağlı olması hem de arsa değerlerinin yüksekliği nedeniyle spekülasyona izin vermeye pek niyetli olmadığı yönünde.

VARLI: SPEKÜLASYON VIZ GELİR

Konuyla ilgili değerlendirmelerine başvurduğumuz Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Şeref Varlı, deprem sonrası ve öncesi arazi spekülasyonu yapıldığı yönünde bir gözlemi olmadığını söyledi. Varlı, arsalar binalardan daha değerli olduğunu dolayısıyla arsa toplamanın çok da kolay olmadığının altını çizdi.

“Hem normal bir vatandaş hem de camiayı temil eden bir kişi olarak arsa spekülasyonu yapıldığı yönünde ne bir gözlemim ne de bir kaygım yok. Fethiye’de arsalar gerçekten değerli ancak bunları ucuzlatan çirkin binalar. Deprem dolayısıyla bina yıkımı gerçekleşse de arsalar çok değerli. Örneğin, içinde bulunduğumun binanın değeri 3 milyon, yıkılırsa arsa değeri 5 milyon lira. O nedenle insanlar buraları kolay kolay satmaz. Arsa spekülasyonuna yönelik planlı bir hareket gözlemlemiyorum. Bunu yapsalar dahi Fethiyeliye bu vız gelir” dedi.

Fethiye’nin yerlisinin bölgeyi çok sevdiğini ve toprağına bağlı olduğunu vurgulayan Varlı, 1957 yılındaki yıkıcı depremden sonra ailesinin ilçeyi terk etmesine rağmen iki yıl sonra hep birlikte geri döndüğünü de söyledi.

Varlı, kendisinin de Ortadoğu Üniversitesi mezun bir bilgisayar mühendisi olmasına rağmen bölgesine bağlılığından dolayı geri döndüğünü söyledi.

FİYATLAR DEĞİŞMEDİ

Deprem sonrası ilçede metrekare fiyatlarında bir oynama gerçekleşmediğini de belirten Varlı şöyle devam etti:

“Metrekare fiyatlarında hiç bir değişiklik yok. Fiyatlarda oynama olacağına da inanmıyorum. Kaldı ki; turizm sezonu başladı. İnsanların bu dönemde umutları artar. Deprem sonrası arsa talebi konusuna gelirsek; Deprem korkusundan dolayı son dönemde taleplerin artmak yerine azaldığını bile söyleyebilirim. İnsan psikolojisi burada etkili oluyor. Dolayısıyla bir talep artışı gözlemlemiyorum. İstisnai satışlar olabilir. Ama bunlar belirleyici değil”

YILMAZ: ARSALAR KÜÇÜK SPEKÜLASYON OLMAZ

Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin Yılmaz da deprem sonrası arsa alım satımlarında şimdilik bir olağanüstü hareketlilik gözlemlenmediğini, bu tip gelişmelerin dönüşünün de kısa sürede görülmesinin zor olduğunu belirtti.

Yılmaz, “Emlak konusunda burada çok belirgin bir hareketlilik gözlemlemiyoruz. Kulağımıza gelen bir şey de yok. Daha çok İngiliz, Alman ve Rus komuşularımız var. Son 10 yıllık sürede Ölüdeniz bölgesinde 2200 yakın daire ve villa satın aldılar. Bu aynen devam ediyor. Bu son bir haftalık süreçte. Panik ortamı yaşanmadı. Satışlar normal seyrinde devam ediyor” dedi.

Yılmaz, Ölüdeniz bölgesinde yapı itibariye küçük arsaların bulunduğunu bu nedenle büyük arsa spekülasyonları için çok da elverişli olmadığının altını da çizdi.

Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:

“Yapı itibariyle burada küçük arsalar bulunuyor. İmarlı parsellerimizin neredeyse hepsi yapılaşmış durumda. Ölüdeniz bölgesinde 5 bin metrekareden daha büyük arsa bulmak da mümkün değil. Burada arsa fiyatları 200 ile 1000 lira arasında değişiyor. Bu tip olaylarda geriye dönüş çok hızlı olmaz. Özetlemek gerekirse, son bir haftada burada olmayan bir tsunaminin, tsunamisini yaşadık.”

İşte yeni teşvik sisteminden yararlanmak için yapılması gerekenler


İşte yeni teşvik sisteminden yararlanmak için yapılması gerekenler

Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni teşvik kanunundan yararlanmayı sağlayacak kural ve koşullar açıklandı. İşte teşviğe başvuru sırasında izlenecek yol ve istenecek belgelere dair ayrıntılar…

“Yatırımlarda Devlet Yardımlarının Uygulanması Hakkındaki Tebliğ” bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğde teşvik sistemine başvuru için gerekli şartların yanı sıra müracaat sırasında istenecek belgeler, başvuruların değerlendirilme süreci gibi uygulama süreçlerine ilişin önemli bilgilere yer veriliyor. İşte tebliğin tam metni:

YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARARIN

UYGULANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2012/1)

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ’in amacı, 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmektir.

Tanımlar

MADDE 2 – (1) Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda yer alan tanımlara ek olarak bu Tebliğ’de geçen;

a) Bölgeler: Kararda belirtilen bölgeleri,

b) Entegrasyon: Mal ve hizmet üreten tesislerin mevcut üretim hatlarında elde edilen nihai ürüne bütünleyici nitelikte ara malı verecek ve/veya üretilmekte olan nihai ürünü ara malı olarak kullanabilecek şekilde, mevcut tesise ileri ve/veya geriye doğru entegre olan, yatırımın konusu ve projenin özelliği dikkate alınarak kaideten aynı il sınırları içinde veya aynı yerde ve aynı tesis bünyesinde olan yatırımları,

c) İşletmeye geçiş tarihi: Yatırım süresinin (ek süre dahil) bitiş tarihini veya bu tarihten önce tamamlama vizesi için müracaat edilmiş ise müracaat tarihini,

ç) Karar: 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararını,

d) Komple yeni yatırım: Mal ve hizmet üretimine yönelik olarak ana makine ve teçhizat ile yardımcı tesisleri içeren, gerektiğinde arazi-arsa ve bina-inşaat harcamalarını da ihtiva eden, yatırımın yapılacağı yerde aynı üretim konusunda mevcut tesisi veya mevcut tesisi ile altyapı bütünlüğü bulunmayan yatırımları,

e) Modernizasyon: Mevcut tesislerin üretim hatlarında teknik ve/veya ekonomik ömrünü tamamlamış makine ve teçhizata uygun parçaların eklenmesini veya mevcut makine ve teçhizatın yenileri ile değiştirilmesini, tesiste eksik kalmış bölümlerin tamamlanmasını, nihai ürünün doğrudan kalitesinin yükseltilmesini veya modelinin değiştirilmesini içeren yatırımları,

f) Oda: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı ticaret odalarını, ticaret ve sanayi odalarını ve sanayi odalarını,

g) Tevsi: Mevcut bir yatırıma üretim hattı veya makine ve teçhizat ilavesiyle kapasitenin artırılmasına yönelik olan ve mevcut tesis ile alt yapı müşterekliği oluşturarak bir bütün teşkil eden yatırımları,

ğ) Ürün çeşitlendirme: Mevcut tesisler ile altyapı müşterekliği olan, aynı işletmede mevcut makine ve teçhizata yapılacak ilave yatırımla farklı bir nihai ürün elde edilmesine yönelik yatırımları,

ifade eder.

Teşvik belgesi

MADDE 3 – (1) Teşvik belgesi, yatırımın karakteristik değerlerini ihtiva eden, yatırımın bu değerler ve tespit edilen şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi halinde üzerinde kayıtlı destek unsurlarından istifade imkanı sağlayan bir belge olup Kararın amaçlarına uygun olarak gerçekleştirilecek yatırımlar için düzenlenir.

(2) Teşvik belgesinin düzenlenmiş olması teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarla ilgili olarak diğer mevzuat gereği kamu kurum ve kuruluşlarından alınması gerekli izin ve ruhsat gibi belgelerin verilmesi gerekliliğine mesnet teşkil etmeyeceği gibi söz konusu belgelerin temin edilmesi gerekliliğini de ortadan kaldırmaz.

Müracaat

MADDE 4 – (1) Gerçek kişiler, adi ortaklıklar, sermaye şirketleri, kooperatifler, birlikler, iş ortaklıkları, kamu kurum ve kuruluşları (genel ve özel bütçeli kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri, belediyeler ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların sermaye bileşimindeki hisse oranları yüzde elliyi geçen kurum ve kuruluşlar) ve kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşları, dernekler ve vakıflar ile yurt dışındaki yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubeleri teşvik belgesi düzenlenmesi için müracaat edebilir.

(2) Kuruluş süreci tamamlanmamış tüzel kişiler adına yapılacak teşvik belgesi müracaatları değerlendirmeye alınmaz.

Müracaat mercii

MADDE 5 – (1) Teşvik belgesi düzenlenebilmesi için Bakanlığa müracaat edilir. Ancak, genel teşvik uygulamaları kapsamında yer alan, sabit yatırım tutarı onmilyon Türk Lirasını aşmayan ve EK-4’te belirtilen yatırımlar için firmanın tercihine bağlı olarak yatırımın yapılacağı yerdeki yerel birimlere de müracaat edilebilir.

(2) Teşvik belgelerinin geçerlilik süresi içerisindeki işlemlerle ilgili müracaatlar, teşvik belgesi müracaatını değerlendiren ilgili kuruma yapılır. Müracaatlar, bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde değerlendirilerek ilgili merci tarafından sonuçlandırılır. Ancak devir, satış, ihraç, kiralama ve yatırımcı talebine istinaden yapılan iptaller dışındaki teşvik belgesi iptali işlemlerine ilişkin müracaatlar ile yatırım konusu değişikliği ve yatırımın nakli konusundaki talepler Genel Müdürlüğün görüşü alınarak sonuçlandırılır.

Teşvik belgesi müracaatında aranacak belgeler

MADDE 6 – (1) Teşvik belgesi düzenlenebilmesi için yapılacak müracaatlarda aşağıda belirtilen belgeler aranır.

a) Yatırımcıyı temsil ve ilzama yetkili kişi veya kişilerce imzalı müracaat dilekçesi.

b) Yatırımcıyı temsil ve ilzama yetkili kişilere ait noter tasdikli imza sirküleri, kamu kurumları ve şahıs şirketleri ile gerçek kişiler için imza beyannamesi.

c) EK-1’deki örneğe uygun olarak hazırlanmış, her sayfası yatırımcıyı temsil ve ilzama yetkili kişi veya kişilerce imzalı ve kaşeli yatırım bilgi formu ve taahhütname ile makine ve teçhizat listeleri.

ç) Bakanlığa yapılacak müracaatlarda, dörtyüz Türk Lirası tutarındaki meblağın Bakanlık Döner Sermaye İşletmesine ait EK-9’da belirtilen hesaba yatırıldığına dair belge, müracaatın yerel birimlere yapılması durumunda, yukarıda belirtilen meblağın yüz Türk Lirası tutarındaki kısmının ilgili yerel birim hesabına yatırıldığına, bakiye kısmının ise Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırıldığına dair belge.

d) Firmanın ortaklık yapısı, sermaye miktarı ve faaliyet konuları açısından nihai durumunu gösterir Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi veya Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi aslı veya noterden veya sicil merciinden tasdikli örneği.

e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak müracaatlar hariç olmak üzere, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca Türkiye genelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna muaccel olmuş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığına veya tecil ve/veya taksitlendirildiğine ya da yapılandırıldığına ve yapılandırmanın bozulmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumunun ilgili birimlerinden alınacak yazı veya Kurumun elektronik bilgi iletişim ortamından alınacak barkodlu çıktı.

f) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden, sadece 17/7/2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği eki listelerde yer alan “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı” şartı aranması gereken yatırım konuları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan Karar ve/veya Karara ilişkin yazı.

g) Teşvik belgesi talebinde bulunulmadan önce yatırımın karakteristiğine bağlı olarak ilgili mevzuatı gereği diğer kamu kurum ve kuruluşlarından alınması gereken ve EK-2’de belirtilen bilgi ve belgeler.

ğ) Stratejik yatırımlar için ayrıca, yatırım konusu ile ilgili olarak sektörel, mali ve teknik analizlerin yanında 10 uncu maddede belirtilen kriterlerin her birinin yerine getirildiğini tevsik eden bilgi, belge, hesap ve tabloları içeren fizibilite raporu.

h) Yatırımın sektörüne, büyüklüğüne veya teşvik uygulamalarına bağlı olarak Genel Müdürlükçe talep edilebilecek diğer bilgi ve belgeler.

Teşvik belgesi müracaatının değerlendirilmesi

MADDE 7 – (1) Teşvik belgesi düzenlenmesi talep edilen yatırım projelerinin, makro ekonomik politikalar, arz-talep dengesi, sektörel, mali ve teknik yönden yapılacak değerlendirme ve gerektiğinde ilgili kurum, kurul ve kuruluşlardan alınacak görüşler sonucunda uygun bulunması halinde, yatırıma ait teşvik belgesi ile ithal ve yerli makine ve teçhizat listeleri Genel Müdürlükçe onaylanır.

(2) Yerel birimlere yapılan müracaatlarla ilgili olarak yerel birimler, yapılan değerlendirme sonucunda uygun görülen yatırım projeleri için;

a) Yapılan müracaata istinaden düzenlenen ve yerel birim yetkililerinin paraf ve imzalarını haiz yatırım projesi değerlendirme formunu,

b) Yerel birimce onaylı üçer nüsha teşvik belgesi ve eki makine ve teçhizat listelerini,

Genel Müdürlüğe gönderirler. Genel Müdürlükçe de uygun görülen yatırımlara ilişkin teşvik belgeleri onaylanarak bir nüshası muhafaza edilmek, bir nüshası da yatırımcıya verilmek üzere iki nüshası ilgili yerel birime iletilir.

(3) Yerel birimin yaptığı değerlendirme sonucunda uygun görülmeyen yatırım projeleri ile ilgili ihtilaflı durumlarda Genel Müdürlüğün görüşü doğrultusunda işlem yapılır.

(4) Yatırım bilgi formunda yer alan ve teşvik belgesinin düzenlenmesine mesnet teşkil edecek bilgilerin eksik ve/veya çelişkili olması halinde, yatırımcının müracaatı değerlendirmeye alınmaz. Bu durumun giderilmesine yönelik müracaatlar, en son müracaatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirilir.

(5) Müracaat ekinde ibraz edilen bilgi ve belgelerin doğruluğundan yatırımcılar sorumlu olup, yatırımın herhangi bir aşamasında aksinin tespiti halinde, Genel Müdürlükçe teşvik belgesi iptal edilebileceği gibi belge iptalini gerektirmeyen durumlarda belge kapsamında sağlanan desteklerden bir kısmı müeyyide uygulanmak suretiyle geri alınır.

Teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamalar

MADDE 8 – (1) Müracaat tarihinden önce gerçekleştirilmiş bulunan yatırım harcamaları teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmez.

(2) Teşvik belgesi kapsamında;

a) Kararın 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilenler hariç olmak üzere ham madde, ara malı ve işletme malzemesi,

b) Kullanılmış yerli makine ve teçhizat,

c) Karayolu nakil vasıtaları ve her türlü binek araçları (sağlık ve belediye hizmetlerinde kullanılan araçlar, trafiğe çıkamayacak nitelikte olup apron veya limanda kullanılan araçlar ve madencilik ve hazır beton yatırımlarında kullanılan araçlar ile Kararın 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen araçlar hariç),

ç) Havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar dışındaki diğer yatırımlar için uçak ve helikopter,

d) Porselenden, seramikten ve camdan mamul sofra ve mutfak eşyası,

değerlendirmeye alınmaz.

(3) Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilenler dışında, teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyecek harcamalar sektörel özellikler dikkate alınarak proje bazında belirlenir.

(4) Teşvik belgelerine ait ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerinde inşaat malzemelerine yer verilmez.

Yatırım cinsleri

MADDE 9 – (1) Teşvik belgeleri kapsamında yapılacak yatırım cinsleri komple yeni, tevsi, modernizasyon, ürün çeşitlendirme ve entegrasyondan oluşur.

(2) Komple yeni, tevsi, modernizasyon ve ürün çeşitlendirme cinslerindeki yatırımların, aynı işletmede veya aynı organize sanayi bölgesinde olması gerekir. Bu hüküm, ilgili olduğu kararlardaki lehe gelen hükümler saklı kalmak kaydı ile daha önceki kararlara göre düzenlenen teşvik belgeleri kapsamı yatırımlara da uygulanır.

(3) Hazır giyim yatırımlarında, mevcut tesislerde makine ve teçhizat ilavesi nedeniyle kapasite artışının yüzde yüzü geçmesi halinde bu yatırımlar komple yeni yatırım olarak değerlendirilir.

(4) Entegre hayvancılık yatırımlarında aşağıda belirtilen kriterler aranır.

a) Süt yönlü büyükbaş/küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yatırımlarında, yetiştiricilik ve süt mamulleri üretimi başlangıç olmak kaydıyla, proje bazında yem ünitesi (yem bitkileri yetiştiriciliği ve/veya yem üretimi) ve/veya soğuk hava deposu.

b) Et yönlü büyükbaş/küçükbaş besicilik yatırımlarında, yetiştiricilik ve kesimhane başlangıç olmak kaydıyla, soğuk hava deposu ve/veya proje bazında yem ünitesi (yem bitkileri yetiştiriciliği ve/veya yem üretimi) ve/veya et mamulleri üretimi.

c) Damızlık büyükbaş/küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yatırımlarında, yetiştiricilik ve proje bazında yem ünitesi (yem bitkileri yetiştiriciliği ve/veya yem üretimi).

ç) Damızlık kanatlı yetiştiriciliği yatırımlarında, damızlık tavuk veya hindi yetiştiriciliği ve kuluçkahane ile proje bazında yem üretimi.

d) Et yönlü kanatlı yetiştiriciliği yatırımlarında, hindi veya et yönlü tavuk yetiştiriciliği ve kesimhane başlangıç olmak kaydıyla, ileri işleme ve/veya soğuk hava deposu ve/veya yem tesisi.

e) Yumurta yönlü kanatlı yetiştiriciliği yatırımlarında, yumurta tavuğu yetiştiriciliği başlangıç olmak kaydıyla, yem tesisi ve/veya soğuk hava deposu ve/veya yumurta tasnif ve paketleme ünitesi.

Stratejik yatırımlar

MADDE 10 – (1) Aşağıda yer alan kriterlerin tamamını birlikte sağlayan, ithalat bağımlılığı yüksek ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar stratejik yatırım olarak değerlendirilir.

a) Asgari sabit yatırım tutarının ellimilyon Türk Lirasının üzerinde olması (münhasıran bu yatırımların enerji ihtiyacını karşılamak üzere gerçekleştirilecek doğalgaza dayalı olmayan enerji yatırımlarının tesis kurulu gücü ile orantılanacak kısmı yatırım tutarına dahil edilir).

b) Teşvik belgesine konu yatırımda üretilecek ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesinin, aynı ürünün ithalatından az olması.

c) Teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilecek yatırımla asgari yüzde kırk oranında katma değer sağlanması.

ç) Yatırım konusu tesiste üretilecek ürünle ilgili son bir yıl içerisinde gerçekleşen toplam ithalat tutarının ellimilyon ABD Dolarının üzerinde olması (ithalat miktarının tespitinde, müracaat tarihinden önce yayımlanmış son oniki aylık resmi veriler esas alınır).

(2) Birinci fıkrada yer alan kriterlerin değerlendirilmesinde, EK-10’da belirtilen esaslar dikkate alınır.

(3) Yurt içinde üretimi bulunmayan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlarda birinci fıkranın (ç) bendi, rafineri ve petrokimya yatırımlarında ise (c) bendi hükmü uygulanmaz.

(4) Stratejik yatırımlar için istenilen fizibilite raporunda, yatırıma konu ürünle ilgili yurt içi üretim kapasitesi, ithalat miktarı ve yatırımla oluşturulacak katma değere ilişkin detaylı bilgi ve analizlerin bulunması gerekir. Aksi takdirde müracaatlar değerlendirmeye alınmaz.

(5) Projenin değerlendirilmesine esas teşkil etmek üzere münhasıran yatırıma konu ürüne yönelik bilgiler ve hesaplamalar gerektiğinde diğer kurum ve kuruluşlardan teyit edilir.

(6) Genel Müdürlükçe yapılan incelemede stratejik yatırımların teşviki kapsamında değerlendirilen yatırım projeleri ön inceleme raporu ile birlikte Komisyonun onayına sunulur.

(7) Stratejik yatırımların teşvikine yönelik başvurularda nihai karar yetkisi Komisyona aittir. Komisyon, bu kapsamdaki projeleri değerlendirmek üzere tüm üyelerin katılımı ile toplanır ve oy birliği ile karar alır.

(8) Komisyon tarafından stratejik yatırım olduğuna karar verilen yatırım projeleri için Genel Müdürlükçe teşvik belgesi düzenlenir.

(9) Genel Müdürlük tarafından gerçekleştirilen ön inceleme veya Komisyonca verilen nihai karar sonucunda stratejik yatırımların teşviki kapsamında değerlendirilmesi uygun bulunmayan yatırım projeleri reddedilir veya yatırımcı talebine istinaden Karar kapsamında yer alan diğer teşvik uygulamaları çerçevesinde değerlendirilebilir.

(10) Birinci fıkrada yer alan kriterlere ilişkin yapılan değerlendirmede kullanılan verilerin piyasa şartları gereği bilahare değişmesi durumunda, desteklerle ilgili herhangi bir değişiklik yapılmaksızın belge geçerliliğini muhafaza eder.

Başlamış işlemler ve mahrece iade

MADDE 11 – (1) Yatırım süresi içerisinde ilgili kambiyo mevzuatında yer alan ödeme şekillerinden herhangi biri ile ithalat işlemlerine başlanılmış veya bedeli kısmen ya da tamamen ödenmiş ancak ithalatı gerçekleştirilememiş makine ve teçhizatın ithaline, yatırım süresi bitiş tarihini izleyen dört ay içerisinde, gümrük idarelerince belge kapsamında sağlanan destek unsurları uygulanmak suretiyle izin verilir.

(2) Teşvik belgesinin yatırım süresi içerisinde;

a) Evsafa uygun çıkmaması sonucu, eşyanın serbest dolaşıma girişini müteakip garanti süresi içinde yurt dışı edilecek makine ve teçhizatın,

b) Tamir, bakım veya diğer nedenlerle yurt dışına gönderilecek makine ve teçhizatın,

mahrece iade işlemleri için doğrudan gümrük idaresine müracaat edilir. Bu yöndeki talepler ilgili gümrük idaresince, gümrük mevzuatı çerçevesinde sonuçlandırılır. Mahrece iade işlemine konu yatırım mallarının yurt dışı edilmesinden itibaren bir yıl içerisinde aynısı veya yenisinin yurda giriş işlemleri, Genel Müdürlüğün herhangi bir iznine tabi olmaksızın gümrük vergisi muafiyeti ile katma değer vergisi istisnasından yararlandırılmak suretiyle doğrudan gümrük idarelerince sonuçlandırılır.

Kullanılmış makine ve teçhizat ithali

MADDE 12 – (1) Kullanılmış makine ve teçhizat temininde, Karar hükümleri ve sektörel kısıtlamalar göz önüne alınarak;

a) İthalat Rejimi Kararı uyarınca yayımlanan Kullanılmış veya Yenileştirilmiş Olarak İthal Edilebilecek Bazı Maddelere İlişkin Tebliğ hükümleri uyarınca ithali mümkün olan makine ve teçhizat (karayolu nakil vasıtaları hariç),

b) İthalat Rejimi Kararının 7 nci maddesi uyarınca ithaline izin verilen makine ve teçhizat,

teşvik belgesi kapsamında ithal edilebilir.

(2) Kullanılmış komple tesislerin (karayolu nakil vasıtaları hariç) ithaline yönelik talepler, Genel Müdürlükçe proje bazında değerlendirilir. Teşvik belgesi kapsamında ithaline izin verilen bu tesisler, yatırım konusuna bağlı olarak yardımcı tesislerden bağımsız, bir mal veya hizmeti üretebilecek komple bir hattan veya teşvik belgesinde kayıtlı üretimi yapabilecek bir veya birden fazla makine ve teçhizattan da oluşabilir. Ancak, farklı firmalardan temin edilen münferit makine ve teçhizat ile tesis oluşturulamayacağı gibi, söz konusu tesislerin revizyon ve ticareti ile iştigal eden firmalardan da teşvik belgesi kapsamında ithalat yapılamaz.

(3) Kullanılmış komple tesis taleplerinin değerlendirilebilmesi için yatırımcıların, tesise ait makine ve teçhizatın model ve imal yıllarını da gösterir dökümlü fatura veya proforma fatura asılları ile birlikte Bakanlığa müracaat etmeleri gerekir.

(4) Bakanlıkça görevlendirilecek en az iki en fazla üç personelin komple tesisin bulunduğu ülkede yapacakları ekspertiz neticesinde uygun görülmesi halinde, kullanılmış komple tesisin teşvik belgesi kapsamında ithaline izin verilebilir.

(5) Türkiye’deki serbest bölgelerden yapılacak kullanılmış komple tesis ithali taleplerinde; Bakanlığın Serbest Bölgeler, Yurt Dışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğünden alınmış mevcut tesisin faaliyet ruhsatı ile tesisin ülke içerisine ithalinde serbest bölgeler mevzuatı açısından herhangi bir sakınca bulunmadığına ilişkin uygunluk yazısının Genel Müdürlüğe ibrazını müteakip, Genel Müdürlük personelince kullanılmış komple tesisin bulunduğu serbest bölgede yapılacak ekspertiz neticesinde düzenlenecek rapora istinaden teşvik belgesi kapsamında ithaline izin verilebilir.

(6) Kullanılmış olarak ithal edilen makine ve teçhizatın amacı dışında kullanılması veya 21 inci madde hükmü saklı kalmak üzere satılması halinde sağlanan destekler ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınır. Söz konusu makine ve teçhizat, kullanılmış komple tesis kapsamında temin edilmiş ise dört ay içerisinde ihraç edilir veya gümrüklerce yapılacak tüm masraflar yatırımcı tarafından karşılanmak suretiyle tasfiye edilmek üzere gümrüklere terk edilir.

Faiz desteği

MADDE 13 – (1) Faiz desteği uygulamasına ilişkin esaslar, Genel Müdürlük ve aracı kurumlar arasında imzalanan protokol ile belirlenir.

(2) Teşvik belgesinde faiz desteği öngörülen yatırımcılar faiz desteğinden yararlanabilmek için Genel Müdürlük ile protokol imzalayan aracı kurumlardan birine başvururlar. Aracı kurum tarafından yapılan değerlendirme sonucunda kredi kullanımı veya finansal kiralama sözleşmesi yapılması uygun görülen projelere ilişkin faiz desteği müracaatları, yatırımcı adına protokolde belirtilen esaslar çerçevesinde aracı kurumca Genel Müdürlüğe yapılır. Müracaatın, Genel Müdürlük tarafından yapılacak değerlendirme sonucu uygun görülmesi gerekir.

(3) Aynı teşvik belgesi kapsamı yatırım için faiz desteği uygulamasına yönelik olarak, yatırım süresince birden fazla aracı kurum talepte bulunamaz. Faiz desteğinden yararlandırılmaya başlanıldıktan sonra aracı kurum değiştirilmemek kaydıyla aynı teşvik belgesi kapsamı yatırım için birden fazla itfa tablosuna göre işlem yapılabilir. Stratejik yatırımlar için, faiz desteği uygulamasına yönelik olarak birden fazla aracı kurum talepte bulunabilir.

(4) Faiz desteği ödemesinin yapılabilmesi için;

a) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca Türkiye genelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna muaccel olmuş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığının veya tecil ve/veya taksitlendirildiğinin ya da yapılandırıldığının ve yapılandırmanın bozulmadığının,

b) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı tahsilat dairelerine müracaat tarihinden önceki onbeş gün içerisinde vadesi geçmiş borcunun olmadığının,

tevsik edilmesi gerekmektedir.

(5) Bakanlıkça faiz desteği ödemelerinin vadeyi takip eden ayın sonuna kadar yapılması esastır. Ancak, Hazine nakit dengesi veya diğer zorunlu haller nedeniyle ödeme tarihinde Bakanlıkça değişiklik yapılabilir.

Sigorta primi işveren hissesi desteği

MADDE 14 – (1) Sigorta primi işveren hissesi desteği, komple yeni yatırımlarda belge kapsamında gerçekleştirilen yatırımla sağlanan istihdam, diğer yatırım cinslerinde ise mevcuda ilave edilen istihdam için uygulanır. Komple yeni yatırım dışındaki yatırım cinslerinde, aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı işçi sayısının mevcut istihdamın altında olması halinde ilgili ay için prim desteği uygulanmaz.

(2) İşveren hissesine ait primlerin karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutar ile Bakanlıkça karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı ödemiş olması gerekir. İşveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Bakanlıktan Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı işverenden tahsil edilir.

(3) Sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasına, tamamlama vizesi tarihinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesini takip eden aydan itibaren başlanır. Uygulamanın ilk başladığı ay esas alınarak teşvik belgesinde kayıtlı azami destek oranının aşılmaması kaydıyla belgede belirtilen süre kadar yararlandırıldıktan sonra uygulamaya son verilir.

(4) Sigorta primi işveren hissesi desteğinin uygulanması ile ilgili işlemler Sosyal Güvenlik Kurumunca ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütülür.

(5) Genel Müdürlükçe, tamamlama vizesi yapılan ve sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlanabilecek teşvik belgesi sahibi işletmelere ilişkin olarak firma adı, teşvik belgesi tarih ve sayısı, yatırım yeri ve adresi, SGK işyeri sicil numarası, yatırımın cinsi, mevcut istihdam, ilave istihdam, vergi dairesi, vergi numarası, destekten yararlanma süresi ve azami destek tutarı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bildirilir. Sosyal Güvenlik Kurumunca, destekten yararlanacak yatırımcılar için;

a) Desteğin uygulanacağı aya ait prim ve hizmet belgesinde belirtilen sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin, sigortalı hissesine isabet eden tutar ve Bakanlıkça karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın tamamının ödendiğinin,

b) 5510 sayılı Kanun uyarınca Türkiye genelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna muaccel olmuş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığının veya tecil ve/veya taksitlendirildiğinin ya da yapılandırıldığının ve yapılandırmanın bozulmadığının,

c) 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı tahsilat dairelerine müracaat tarihinden önceki onbeş gün içerisinde vadesi geçmiş borcunun olmadığının,

tespit edilmiş olması gerekir.

(6) Bu maddenin dokuzuncu fıkra hükmü hariç olmak üzere sigorta primi işveren hissesi desteği, sadece teşvik belgesi kapsamı yatırımda istihdam edilen ilave sigortalılar için, teşvik belgesinde kayıtlı azami destek oranını aşmamak kaydıyla belirtilen sürelerde uygulanır.

(7) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigorta primi işveren hissesi desteğinin uygulanmasını müteakip EK-8’de yer alan formatta Bakanlıktan toplu aktarım talebinde bulunulur. Ödemeye esas istihdam sayısının ve Bakanlıktan aktarımı talep edilen tutarın doğruluğundan Sosyal Güvenlik Kurumu sorumludur.

(8) Sigorta primi işveren hissesi desteğinin uygulanacağı teşvik belgesi kapsamındaki yatırıma ait tesiste, işverenin sosyal güvenlik işyeri numarası altında ilgili mevzuatta belirtilen aracılarca istihdam edilen sigortalı sayısı da dikkate alınabilir.

(9) Genel teşvik uygulamaları kapsamında desteklenen, tersanelerin gemi inşa yatırımlarında tamamlama vizesi şartı aranmaksızın belge konusu geminin yapımında istihdam edilen sigortalılar için ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmı Bakanlıkça karşılanabilir. Bu destek, gemi inşası devam etse dahi yatırıma başlama tarihinden itibaren en fazla on sekiz ay süreyle uygulanır. Yat, yüzer tesis ve deniz araçlarının inşasına yönelik yatırımlar da bu kapsamda değerlendirilir. Uygulamaya, teşvik belgesinde kayıtlı istihdam sayısını aşmamak üzere ödemeye esas bilgilerin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesini takip eden aydan itibaren başlanır.

(10) Yatırımın devri halinde uygulamadan devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla kalan süre kadar devralan yararlanır.

Sigorta primi desteği

MADDE 15 – (1) 14 üncü maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, yedinci, sekizinci ve onuncu fıkra hükümleri sigorta primi desteği için de uygulanır.

İthal ve yerli makine ve teçhizat listesi değişikliği

MADDE 16 – (1) Teşvik belgesi ekinde yer alan ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerine ilişkin değişiklik talepleri, teşvik belgesi düzenlenmesi için müracaat edilen merci tarafından sonuçlandırılır. Ancak, kullanılmış komple tesislerin teşvik belgesi kapsamına dahil edilmesine ilişkin müracaatlar Bakanlığa yapılır.

(2) İthal ve yerli makine ve teçhizat listelerinde yer alan fiyatların, her bir makine ve teçhizat itibarıyla yüzde yüze kadar artış veya yüzde elliye kadar azalışlarında liste tadilatı yapılmaksızın doğrudan işlem yapılabilir.

Teşvik belgesinin revizesi

MADDE 17 – (1) Teşvik belgesinde kayıtlı olan değerlerde, yatırımın her aşamasında tevsik edilen bilgi ve belgelere istinaden yapılacak değerlendirme sonucunda teşvik belgesini düzenleyen merci tarafından değişiklik yapılabilir.

(2) Teşvik belgesinin sabit yatırım tutarının yüzde ellisinin üzerindeki artış veya azalışlar ile belgede kayıtlı diğer bilgilerde değişiklik olması durumunda yatırımcılar, teşvik belgesini düzenleyen mercie müracaat ederek, teşvik belgesinin revizesi talebinde bulunabilirler.

(3) Yatırıma başlama tarihinden sonra temin edilen, ancak makine teçhizat listelerinde yer almayan makine ve teçhizatın proje ile uyumlu olanları, teşvik belgesi kapsamında temin edilmiş sayılmak suretiyle belge kapsamına dahil edilebilir.

Süre uzatımı

MADDE 18 – (1) Teşvik belgesine konu yatırımların proje bazında yapılacak değerlendirme sonucunda öngörülecek sürede gerçekleştirilmesi esastır. Yatırımın öngörülen sürede gerçekleştirilememesi halinde, yatırım harcaması yapılmış olması kaydıyla EK-6’da yer alan Yatırım Takip Formu ile birlikte teşvik belgesinin düzenlendiği mercie süre uzatımı talebinde bulunulması durumunda, teşvik belgesinde kayıtlı ilk sürenin yarısı kadar ek süre verilebilir. Bu şekilde hesaplanan ek sürenin bir yıldan az olması halinde ek süre bir yıl olarak uygulanabilir.

Yatırım konusu değişikliği

MADDE 19 – (1) Yatırım konusu değişikliği talepleri için teşvik belgesi müracaatını değerlendiren mercie başvurulur.

(2) Yatırımcı tarafından yeni yatırıma ilişkin olarak verilecek yatırım bilgi formuna istinaden yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde bölgesel ve sektörel kısıtlamalar da dikkate alınarak, teşvik belgesi üzerinde yatırım konusuna ilişkin değişiklik yapılabilir. Değişikliğin ilgili yerel birim tarafından yapılabilmesi için Genel Müdürlüğün uygun görüşünün alınması gerekir. Yatırım konusu değişikliğinden önce satın alınmış ancak, yeni yatırım konusu ile ilgili olmayan makine ve teçhizat için uygulanan destekler ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınır.

Finansal kiralama işlemleri

MADDE 20 – (1) Teşvik belgesi kapsamında yer alan makine ve teçhizatın tamamı veya bir kısmı finansal kiralama yolu ile temin edilebilir.

(2) Finansal kiralama şirketinin gümrük vergisi muafiyeti ve KDV istisnası desteklerinden yararlanabilmesi için, teşvik belgesi sahibi yatırımcı ile sözleşme yapılmış olması ve teşvik belgesini düzenleyen ilgili merci tarafından finansal kiralamaya konu makine ve teçhizat listesinin onaylanmış olması gerekir.

(3) Yatırımcının teşvik belgesi dikkate alınarak finansal kiralama şirketi adına düzenlenen makine ve teçhizat listesi ile yerli temin ve/veya ithalat işlemleri yapılır. Bu işlemlerde yatırımcı, finansal kiralama şirketleri ile müteselsilen sorumludur.

(4) Finansal kiralama işlemine konu makine ve teçhizatın devir, satış ve ihraç işlemleri, finansal kiralama şirketi ve yatırımcının birlikte müracaat etmeleri halinde, 21 inci madde hükümleri çerçevesinde 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla değerlendirilir.

(5) Finansal kiralamaya konu makine ve teçhizatın, yatırımcının mülkiyetine geçiş tarihine kadar Genel Müdürlüğün izni olmaksızın üçüncü kişilere satışı veya kiralanması durumunda her türlü sorumluluk finansal kiralama şirketine aittir. İflas veya sözleşmenin feshi veya yatırımın gerçekleşmemesi durumunda, yatırımcının mülkiyetine geçmemiş makine ve teçhizat için faydalanılan destekler ilgili mevzuat çerçevesinde finansal kiralama şirketinden geri alınır. Ancak, makine ve teçhizatın yatırımcının mülkiyetine geçmiş olması durumunda ilgili yasal düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla yatırımcı sorumludur.

(6) Finansal kiralama işlemine konu makine ve teçhizatın başka bir yatırımcıya devrinin talep edilmesi halinde; finansal kiralama şirketi, devredecek yatırımcı ve devralacak yatırımcının birlikte müracaatı üzerine yeni sözleşmeye istinaden devir işlemi yapılabilir. Bu durumda yatırım bütünlüğünün bozulması halinde söz konusu makine ve teçhizatın yeniden temin edilmesi gerekir. Ayrıca, yeni yatırımcının teşvik belgesinde kayıtlı destek unsurlarının, ilk yatırımcının yararlandığı destek unsurlarından daha düşük olması veya destek unsurunun hiç bulunmaması durumunda fazladan yararlanılan destekler ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınır.

(7) Finansal kiralamaya konu makine ve teçhizatın başka bir finansal kiralama şirketine devri, ancak yatırımcının uygun görüşü ve Genel Müdürlüğün onayına istinaden yapılabilir.

(8) Teşvik belgesi kapsamındaki kullanılmış ithal makine ve teçhizatın finansal kiralama yoluyla teminine izin verilebilir.

(9) 3226 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinde belirtilen ihbar süresinin bitimini müteakip en geç üç ay içerisinde kiralayan veya kiracı tarafından ilgili mercie bildirimde bulunulması kaydıyla, sözleşmenin feshedilmesi ve finansal kiralamaya konu makine ve teçhizatın bildirimi takip eden bir yıl içerisinde (22 nci madde hükümleri hariç) devrinin talep edilmesi durumunda, finansal kiralama şirketi ile devralacak teşvik belgeli yatırımcının birlikte müracaatına istinaden yeni sözleşme çerçevesinde devir işlemi uygun görülebilir. Aksi takdirde, yararlanılan destekler finansal kiralama şirketinden geri alınır.

(10) Bu maddede belirtilmeyen hususlarda 3226 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak Genel Müdürlüğün görüşü doğrultusunda işlem tesis edilir.

(11) Finansal kiralamaya konu işlemin tamamlanmasını müteakip, finansal kiralama şirketi tarafından Genel Müdürlüğe veya ilgili mercie gerçekleşmelerle ilgili bilgi verilir.

Devir, satış, ihraç ve kiralama

MADDE 21 – (1) Tamamlama vizesi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın belge kapsamında temin edilen makine ve teçhizatın beş yılını doldurmadan devri, satışı, ihracı ve kiralanması Genel Müdürlüğün iznine tabidir.

(2) Tamamlama vizesi yapılmamış olan teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizatın satışının talep edilmesi durumunda Genel Müdürlükçe, yatırımcıdan teşvik belgesinin iptali halinde satışı yapılan makine ve teçhizata ait desteklerin kendileri tarafından ödeneceğine dair taahhütname alınır.

(3) Teşvik belgesi kapsamı yatırımların bütün olarak satışı, tamamlama vizesinin yapılmış olması ve işletmeye geçiş tarihinden itibaren beş yıl faaliyette bulunulmuş olması halinde serbesttir. Bu tür durumlarda devir işlemi yapılmaz.

(4) Sadece modernizasyon cinsinde teşvik belgesi düzenlenebilen konularda düzenlenecek teşvik belgelerinde modernizasyona yönelik olarak aktiflerden düşülecek makine ve teçhizatın asgari üç yıl firma aktifinde bulunmuş olması ve aktiflerden düşmeye yönelik satışlarda satışı yapan firmanın ortakları ve birinci derece yakınlarının satın alan firma ortaklık yapısında yüzde ellinin üzerinde pay sahibi olmamaları şartı aranır.

(5) Tamamlama vizesi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın işletmeye geçiş tarihinden itibaren beş yıllık süreyi doldurmamış yatırımların bütün olarak devri, teşvik belgesi üzerinde unvan değişikliği yapılmak suretiyle uygun görülebilir.

Mücbir sebep ve fevkalade hal durumları

MADDE 22 – (1) Teşvik belgesi düzenlenmesinden tamamlama vizesi işlemleri sonuçlanıncaya kadar devam eden işlemlerle ilgili olarak;

a) Tabii afetler ve yangın (ilgili resmi kurumlardan alınacak yazı ile varsa sigorta hasar ekspertiz raporu aranır),

b) Yatırımcının faaliyetlerinden kaynaklanmayıp diğer nedenlerle kamu idarelerinin aldığı kararlar ve uygulamalar sonucu yatırımcının faaliyet ve/veya yatırım yapamaz hale gelmesi (ilgili kamu kurumundan alınacak yazı aranır),

c) Grev ve lokavt (İl çalışma müdürlüklerinden alınacak yazı aranır),

ç) Devletçe konulan yasaklar, savaş ve abluka hali,

d) Yatırımcının çoğunluk hissesi sahiplerinin ölümü (mahkeme kararı aranır),

e) Yatırım konusu makine ve teçhizatın, yatırımcının iradesi ve kusuru dışında çalınma vb. sebeplerle elden çıkması ( resmi kurumlardan alınacak yazı aranır)

halleri mücbir sebep ve fevkalade hal durumları olarak değerlendirilir.

Tamamlama vizesi

MADDE 23 – (1) Genel Müdürlük, yatırımların tamamlama ekspertizi ve/veya vizesi işlemleri için yerel birimleri, odaları, bankaları veya yatırımın bulunduğu il valiliğini görevlendirebilir. Ayrıca, Genel Müdürlükçe uygun görülmesi halinde, daha önceki kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri de dahil olmak üzere tamamlama vizesi işlemleri, EK-5’de yer alan bilgi ve belgelere ilave olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenecek tamamlama ekspertiz raporuna istinaden de yapılabilir. Ancak, Genel Müdürlük gerekli görülen hallerde yatırım yerinde tespit yapmaya yetkilidir.

(2) Ekspertiz işlemlerinin Genel Müdürlükçe yapılacak olması halinde, yatırım mahallinde ekspertiz yapmak üzere Genel Müdürlükten en az iki, en fazla üç personel görevlendirilir. Genel Müdürlük tarafından yerel birimler, odalar, bankalar veya yatırımın bulunduğu il valiliğinin görevlendirilmesi halinde; tamamlama ekspertizi ve/veya vizesi işlemleri, görevlendirilen mercinin kadrolu iki personeli ile yatırımcı tarafından tayin edilecek yeminli mali müşavirin yapacakları inceleme sonucunda müştereken düzenlenecek EK-7’de yer alan yatırım tamamlama ekspertiz raporuna istinaden ilgili merci tarafından yapılır.

(3) Tamamlama vizesi için görevlendirilen merci tarafından yapılan ekspertiz işlemleri sonucunda yatırımın gerçekleşme değerleri ile birlikte tamamlama vizesi şerhi, ilgili merci tarafından doğrudan teşvik belgeleri üzerine derc edilerek sonucundan Genel Müdürlüğe bilgi verilir. Tamamlama vizesi işlemi ile ilgili olarak, EK-7’de yer alan yatırım tamamlama ekspertiz raporu, teşvik belgesinin aslı, ithal ve yerli makine ve teçhizat liste asılları ve gerçekleşen değerler üzerinden hazırlanmış ilgili merci tarafından onaylı yeni listeler bir ay içerisinde nihai onay için Genel Müdürlüğe gönderilir. Genel Müdürlükçe uygun görülen tamamlama vizesi işlemleri ile ilgili olarak yatırımcıya ve ekspertiz işlemini yapan mercie bilgi verilir.

(4) Faiz desteği ihtiva eden teşvik belgelerinin tamamlama vizesi işlemleri yapılmak üzere, ekspertiz raporu ve eklerinin ilgili merci tarafından Genel Müdürlüğe gönderilmesi gerekir.

(5) Daha önceki Kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri de dahil olmak üzere, ekspertiz işlemleri için görevlendirilecek personelin her birine ödenecek ekspertiz ücreti yüz Türk Lirasıdır. Bu görevlendirmelerde ekspertiz ücreti, yol ve konaklama giderleri yatırımcı tarafından karşılanır. Yatırımcılardan, başka hiçbir ad altında ilave ücret talep edilemez.

(6) Kamu kuruluşlarınca gerçekleştirilen yatırımların tamamlama vizesi işlemleri ekspertiz işlemi yapılmaksızın doğrudan ilgili kuruluş tarafından verilecek bilgi ve belgelere istinaden Genel Müdürlükçe yapılır.

(7) Mücbir sebep ve fevkalade hal durumları nedeniyle tamamlama vizesine ilişkin aranan belgelerin ibraz edilememesi durumunda tamamlama vizesine ilişkin talepler;

a) Teşvik belgesi kapsamında ithali yapılan makine ve teçhizata ilişkin ilgili gümrük idaresinden temin edilecek gümrük giriş beyannamelerinin onaylı örneklerinin,

b) Alımı gerçekleştirilen yerli makine ve teçhizata ait satıcı firmalardan temin edilecek fatura nüshalarının,

c) Varsa diğer yatırım harcamalarına ait ilgili kurum ve kuruluşlardan temin edilecek belgelerin,

ç) Arsa bedeli için ilgili tapu dairesinden temin edilecek tapu örneğinin,

d) Bina-inşaat harcamaları için ilgili belediyeden temin edilecek yapı ruhsatı ve/veya yapı kullanım izin belgesi örneğinin,

e) Mücbir sebep ve fevkalade hal durumunu tevsik eden ilgili resmi kurumlardan alınacak yazının,

Genel Müdürlüğe ibraz edilmesini müteakip sonuçlandırılabilir.

(8) Daha önceki yıllara ait Bakanlar Kurulu Kararlarına istinaden düzenlenmiş olan teşvik belgelerinin tamamlama vizeleri, ilgili olduğu kararlardaki lehe gelen hükümler saklı kalmak kaydı ile belgenin düzenlendiği şekli dikkate alınarak yapılır. Bu belgelerden, Kaynak Kullanımını Destekleme Primi ihtiva edenlerin tamamlama vizesi işlemleri, ilgili banka tarafından fiziki, mali ve teknik inceleme yapılmak suretiyle tanzim edilmiş olan ve prim ödemesine esas teşkil eden raporlara istinaden doğrudan Genel Müdürlükçe yapılabilir.

Görev verilen kurum ve kuruluşların yükümlülükleri

MADDE 24 – (1) Yerel birimler ile valilikler, odalar, bankalar, yeminli mali müşavirler gibi görev verilen kurum ve kuruluşlar Karar ve Tebliğ’in uygulamasına yönelik olarak yapmış oldukları işlemlerden sorumludurlar.

(2) Görev verilen ilgili kurum ve kuruluşlar yapılan müracaatları iki ay içerisinde sonuçlandırmakla yükümlüdür.

(3) Karar veya tebliğ hükümlerine aykırı davrandığı tespit edilen, Bakanlık tarafından verilen görüşleri ve talimatları uygulamayan yerel birimler ile görev verilen diğer kuruluşların yetkilerine Bakanlıkça son verilir ve gerekli tedbirleri alıncaya kadar yeni görev verilmez.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 25 – (1) 28/7/2009 tarihli ve 27302 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2009/1) yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin hükümleri, Kararın lehe gelen hükümleri açısından 1/1/2012 tarihinden sonra yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgelerine de uygulanır.

Yürürlük

MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

Swissotel’den Bodrum’a iki yeni otel…


Çağdaş Holding’in yatırımcı olacağı projelerden biri 2013 diğeri de 2014’te tamamlanacak. Turgutreis’teki otel 40 metrekarelik 66 oda ve süitin yanı sıra 85 – 274 metrekare arasındaki 72 rezidanstan oluşacak.

Swissotel’in Bodrum şehir projesinde ise 72 oda ve suit ile 60 rezidansyer alacak. Swissotel Hotels & Resorts Başkanı Meinhard Huck, “Bodrum’daki iki resort otel bu pazardaki varlığımızı tamamlayacak” dedi.

 Swissôtel’in Bodrum’da açacağı sahil resort’u Turgutreis’te deniz kenarında yer alıyor ve 2013 yılında hizmete girecek. İki katlı ana otelde, en az 40 m2’lik 66 oda ve süitle beraber, villa ve dubleks terasları bulunan 85 ila 274 m2 arasında değişen 72 rezidans yer alıyor.

Swissôtel’in şehir resortu ise Bodrum merkezine 10 dakika havaalanına ise 20 dakika uzaklıktaki Bodrum tepeleri üzerine inşa edilecek. 2014 yılından itibaren hizmet vermesi beklenen otelde 72 oda ve süit, 60 özel rezidans, üç restorant ve Pürovel Spa & Sport merkezi bulunacak.

Projenin sahibi ve geliştiricisi Çağdaş Holding’in Başkan Yardımcısı Çağdaş Çağlar, iki resort otel projesinin toplam yatırım maliyetinin 75 milyon Euro’yu bulacağını ve 20 yıllık bir anlaşmaya imza atıldığını söyledi.

Çağlar, “Türkiye’deki en hızlı büyüyen resort destinasyonunda, iki lüks otel projesiyle çeşitlenmesinden memnuniyet duyuyoruz. Bu yatırımda marka ortağımız Swissôtel Hotels & Resorts ile çalışmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Swissôtel Hotels & Resorts Başkanı Meinhard Huck ise yeni projelere dair yaptığı konuşmada otel grubu olarak 20 yıldan fazla bir süredir Türkiye’de yer aldıklarını ve Bodrum’da açılacak yeni oteller ile birlikte Türkiye’deki mevcudiyetlerini artıracaklarını kaydetti. Huck şöyle devam etti:

“AVRUPA’DAN BODRUM’A DİREKT UÇUŞLAR LAZIM”

“Türkiye son yıllarda turizm açısından çok şey kazandı. Bodrum, o bölgeye açılmamız açısından katalizör görevi görüyor. Bir yere belirli bir kaliteyi getirdiğiniz zaman farklı kişiler seyahat edebiliyor. Türkiye’de erişilebilirlik açısından daha fazla havaalanı açılıyor ve Avrupa’dan buraya direkt uçuşlar yapıldığı takdirde buradaki potansiyel daha da artacaktır.”

“KARADENİZ’DE 4-5 OTEL AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

Huck, basın toplantısında yeni yatırımlara ilişkin sorulan bir soruyu ‘Karadeniz’de 4-5 otelimiz olacak. Tam yeri belli değil ama 5 proje üzerine çalışıyoruz. Türkiye kıyılarında mı olacak yoksa başka bir ülkenin mi bunu bilemiyorum ancak çalışmalarımız devam ediyor’ şeklinde yanıtladı.

RAFFLES İSTANBUL’A GELİYOR

Resort projelerin hayata geçmesi için çalıştıklarının altını çizen Swissôtel Hotels & Resorts Başkanı Meinhard Huck, İstanbul’da yeni proje düşünmüyoruz ancak Raffles oteli açacağız. Zorlu Center’ın orada düşünüyoruz” dedi.

MEKKE, ÇİN, HİNDİSTAN VE ORTADOĞU’DA BÜYÜME STRATEJİSİ

Temmuz ayında Mekke’deki otelin ilk 700 odasının devreye gireceğini belirten Huck, Ortadoğu’da ve Hindistan gibi başka ülkelerde de yeni resort yatırımları yapacaklarını açıkladı.

Tayland Phuket’te bir resort oteli satın aldıklarını belirten Huck, yakın zamanda Çin’de yapacaklarını resort projesine dair kamuoyunu bilgilendireceklerini de kaydetti.

Alişan ÖZKAN

2012’nin en iyi binaları açıklandı


40 binin üzerinde üyesi olan İngiliz Mimarlar Kraliyet Enstitüsü RIBA, 2012 yılının en iyi binalarını seçti.

2012'nin en iyi binaları açıklandı

40 binin üzerinde üyesi olan İngiliz Mimarlar Kraliyet Enstitüsü RIBA, 2012 yılının en iyi binalarını seçti.

Birleşik Krallık’tan 50, Avrupa’dan ise 9 binanın seçildiği ‘en iyiler’ listesinde Londra Olimpiyat Stadyumu ve Barselona’da boğa güreşlerinin yapıldığı Plaza de Toros da yer alıyor.

Tanınan mimarların yanı sıra ilk çalışmalarını sergileyen mimarların da ödül aldığı değerlendirmede; kullanılan malzemeler, binaların otantik ve sanatsal özellikleri ile çevreye etkisi de değerlendirildi.


RIBA Başkanı Angela Brady, yaptığı değerlendirmede, “Yaklaşık 50 yıldır verilen bu ödüller, İngiliz mimarisindeki farklılaşmayı ve yeni dizayn tekniklerini belirliyor. Bu binalar, günümüzün ihtiyaçlarını anlatıyor” dedi.

RIBA Ödülü’ne değer görülen binalardan bazıları:

İskoçya:
İskoçya Ulusal Müzesi – Edinburgh / Gareth Hoskins Mimarlık
İskoçya Ulusal Portre Galerisi – Edinburgh / Page-Park Mimarlık

Kuzey İrlanda:
Lyric Tiyatrosu – Belfast / O’Donnell + Tuomey

Yorkshire:
The Hepworth Wakefield – David Chipperfield Mimarlık

 

 

 

 

 
Galler:
Müzik ve Drama Kraliyet Galler Koleji – Cardiff / BFLS

Londra:
Londra Olimpiyat Stadyumu – Londra / POPULOUS

 


Avrupa:
Solid 11 – Hollanda / Tony Fretton Mimarlık
Plaza de Toros – İspanya / Rogers Stirk Harbour + Partners
Bilbao Arenası – Bilbao, İspanya / Idom UK
Pompidou Merkezi – Metz Metz / Fransa

Bilbao Arena

Bilbao Arena, Spain

Bilbao Arena and Sports Centre

 

 

 

Türkiye için müthiş bir öngörü


 

İki ünlü Alman ekonomistin kaleminden çıkan “Bereketli Yıllar”, Türkiye’nin büyük rolünü göz önüne serdi

Sanayileşmişler yerinde sayıyor

2030 yılının zenginler kulübünde Avrupa’yı Almanya tek başına temsil edecek. Yediler Grubu yeniden kurulursa dört Batılı ülke yerini BRIC ülkelerine terk edecek.

Alman Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk Messner, 21. yüzyılda Batı’nın üstünlüğünü kaybedeceğini, ancak asırlık boyutlarda düşünmek için tarihi hatırlamak gerektiğini söylüyor: Messner, “Sanayi devriminin başladığı 1840 ile 1960 yılları arasında sadece iki ülke Batılı sanayi ülkelerinden hızlı büyüdü. Sanayi devrimi, Batı’nın yükselip dünyadan koptuğu bir süreç oldu. 1960-1990 yılları arasında sanayileşmiş ekonomilerden daha hızlı büyüyen ülkelerin sayısı 25’e çıktı. Kalkınma halindeki ülkeler farkı azalttı. Son 20 yılda kalkınma halindeki 75 ülkenin büyüme hızı sanayi ülkelerinden bir kat fazla oldu” diyor.

 

anbei ein Foto von Dirk Heilmann, Chefökonom vom Handelsblatt. Die Rechte hat das Handelsblatt. Wir dürfen es kostenfrei verwenden. Danke fürdie CMS-Einstellung.

Zhang Danhong 
diese Bilder können Sie kostenfrei verwenden, weil die Rechte beim Handelsblatt liegen.

Gruß, Dirk Heilmann“Bereketli Yıllar – Almanya’yı neden parlak bir gelecek bekliyor?” kitabının yazarlarından ekonomist Dirk Heilmann

Bunun, küreselleşmenin OECD ülkeleriyle eski Üçüncü Dünya’yı birbirine yaklaştırması anlamına geldiğini belirten Messner’e göre, Çin 2030 yılında dünya ekonomisinin bir numarası olacak, milli gelirinin hacmi ise siyasi liberalleşmeyi sürdürmesine bağlı olacak.

Enstitü direktörü, Çin’in refah toplumu olmaya başlamasıyla halkın söz hakkı taleplerinin arttığını belirtiyor ve petrol zengini olanlar hariç, kişi başına geliri 7 bin doların üzerine çıkarıp da otokrasi ile yönetilen tek bir ülke kalmadığını vurguluyor.

İklim tahminleri altüst edebilir

Avrupa’nın ekonomik geleceği ise bilinmeyenlerle dolu. Ekonomist Dirk Heilmann, “Borç kriziyle başa çıkılamaz ve Euro Bölgesi dağılırsa ne olur?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Avrupa’nın ekonomik gücü ağır darbe alır. Toparlanması da on yılı bulur. Aynı zamanda dünya ekonomisini de olumsuz etkiler.”

 

Alman Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk Messner

Heilmann yılda ortalama yüzde 5 ila yüzde 7 oranında büyüyen Afrika’nın nüfus patlamasının önüne geçmesi gerektiğini söylüyor. Gerçekten de Afrika, nüfusun yılda yüzde dört ila beş oranında arttığı bir kıta. Afrika’nın ekonomik düzeyini koruyabilmesi, ortalamanın üzerindeki büyüme hızını muhafaza etmesine bağlı.

Afrika ülkeleri aynı zamanda kalkınmasını hammadde zenginliğine de borçlu. Hammadde zenginliği yolsuzluğu körükleyip, çatışmalara yol açabiliyor. Ekonomistler buna, “kaynakların laneti” diyor.

Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk Messner ileriye dönük tahminlerin, frenlenmesi mümkün olmayan iklim değişikliği yüzünden boşa çıkabileceğine işaret ediyor. Messner’e göre, böyle giderse 2030 yılında içme suyu ve gıda maddesi darboğazları ortaya çıkacak ve eskiden görülmediği kadar ani ve aşırı meteorolojik olaylarla karşılaşacağız.

© Deutsche Welle Türkçe

Zhang Danhong / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Ercan Coşkun

Ali Sami Yen’in ortaklarına şok: Yönetime ‘kayyum’


İstanbul Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen arazisinin ortakları Torunlar GYO, Aşçıoğlu ve Kapıcıoğlu arasındaki anlaşmazlığa çözüm arayan hakem kurulu, yönetime ‘kayyum’ atadı.

Ortakların menfaatlerinin korunması için atanan kayyumda yeminli mali müşavir Nihat İncekara ve Avukat Halil İbrahim Koca yer alıyor.

Mecidiyeköy  Ali Sami Yen arazisinde Torunlar GYO, Aşçıoğlu İnşaat ve Kapıcıoğlu İnşaat ortaklığının anlaşmazlığına çözüm arayan hakem kurulu, yönetime kayyum atadı. Ali Sami Yen arazisine 1 milyar liralık proje inşa edecekken, anlaşmazlık yaşayan ve davalık olan ortaklık için mahkeme, taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için Prof. Hasan İşgüzar, Prof. Mehmet Ali Erten ve Prof. Mehmet Demir’den oluşan hakem kurulu atamıştı. Atanan hakemler, ihtiyati tedbir kararı olarak kayyum atadı. Kayyuma da Yeminli Mali Müşavir Nihat İncekara ile Avukat Halil İbrahim Koca atandı. Ortaklığın menfaatlerinin korunması için kayyum kararı alındığı belirtilirken, ortaklar bir araya gelip usulüne uygun bir yönetim belirlerse kayyum düşecek.

Tek başına karar alabiliyor

Hakem Kurulu Başkanı Prof. Hasan İşgüzar, Torunlar GYO, Aşçıoğlu İnşaat ve Kapıcıoğlu İnşaat’ın kurduğu ortaklığın ‘adi ortaklık’ olduğunu belirterek, kayyum kararının gerekçesini şöyle anlattı: “Taraflar kendi aralarında bir sözleşme yaparak, 5 kişiden oluşan bir icra kurulu belirlemiş ve yönetim bu 5 kişiye bırakılmış. Yönetimde Torunlar GYO’dan 3 kişi, Aşçıoğlu ve Kapıcıoğlu’dan ise birer kişi yer alıyor. Bu sözleşmede, icra kurulu toplantıları en az 4 kişi ile toplanabileceği ve davate rağmen yeterli katılım olmazsa 3 kişinin karar alabileceği belirlenmiş. İcra kurulunda Torunlar GYO’nun 3 temsilcisi bulunduğu göze alındığında, tek başına karar almasına olanak tanınmış.”

Yönetim hukuka uygun değil

Mevcut Borçlar Kanunu’nun 524’ncü maddesine göre, şirketlerde kararların ortakların katılımıyla alınabileceğini ve burada ortakların hisse oranının değil ortak sayısının dikkate alınacağını ifade eden İşgüzar, şöyle devam etti: “Burada bir adi ortaklık var, limited ya da anonim şirket değiller. Yanlış da burada yapılıyor. Bu ortaklıkta hisse çoğunluğuna bakarak karar alınamaz. Bu yapı ile Torunlar GYO dışındaki diğer ortakların menfaati sağlanamaz. Hal böyle olunca, kurulumuz ortaklığın menfaati gereği yasaya uygun yeni bir yönetim oluşturuluncaya kadar tedbiren adi ortaklığa yönetim kayyumunun atanmasına karar verdi.”

Evrakları görme tedbiri

Kayyum atanması dışında bir karar daha aldıklarını ifade eden İşgüzar, “Ortakların, ortaklık merkezinde örnek, fotokopi ya da fotoğraf çekmeksizin inceleme yapabileceklerine dair bir karar alınmış. Bir ihtiyati tedbir kararı daha alarak, bütün ortakların tüm belgeleri görebileceği yönünde karar alındı” dedi.

Torunlar GYO kayyuma itiraz etti heyet reddetti

Torunlar  GYO, hakem heyetinin 30 Mayıs’ta verdiği ihtiyati tedbir kararına itiraz etti. İtirazları 13 Haziran tarihli toplantısında inceleyen hakem heyeti, “İcra kurulunda 3 üye ile temsil edilen Torunlar GYO’ya diğer ortaklardan hiçbirisinin katılımı olmaksızın tek başına karar alma yetkisi verilmiştir. Ortaklığın menfaati gereği, bu konuda ortaklarca yasaya uygun yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar tedbiren adi ortaklığa yönetim kayyumu atanması kararında yasaya ve usule aykırılık bulunmamaktadır” denilerek, itirazı reddetti.

TOKİ nedeniyle kamu yararı var

TOPLU Konut İdaresi’nin projeye dahil olması nedeniyle Ali Sami Yen projesinin kamuya mal olmuş bir proje olduğunu ve ortakların menfaati için bu kararın alındığını ifade eden Hasan İşgüzar, “Bu şekilde kanuna uygun bir yönetim oluşturuluyor. Eğer ortaklık bir araya gelip, kanuna uygun bir yönetim belirlerse, kayyum düşecek. Atanan kayyum, olağan rutin işleri yapacak. Proje için büyük kararlar almak gibi bir yetkisi bulunmuyor. Alım satım yapamazlar. TOKİ’ye de durumu bildirdik ve duruşmaya da davet ettik” diye konuştu.

Kayyuma atanan mali müşavir sağlık nedeniyle geri çekildi

Hakem heyetinin 30 Mayıs tarihli toplantısında kayyuma İstanbul barosu avukatlarından Halil İbrahim Koca ve yeminli mali müşavir Şaban Baybora atanmıştı. Ancak Şaban Baybora’nın sağlık sorunları nedeniyle kayyumluğu yerine getiremeyeceği belirlenirken, yerine yeminli mali müşavir Nihat İncekara atandı.

Anlaşmazlık lansmana kadar dayanıyor

TOPLU Konut İdaresi’nin (TOKİ) hasılat paylaşımı modeliyle ihale ettiği ve Aşçıoğlu İnşaat’ın kazandığı araziye daha sonra Torunlar GYO ve Kapıcıoğlu da ortak oldu. Torunlar GYO’nun yüzde 65, Aşçıoğlu’nun yüzde 35 ve Kapıcıoğlu’nun yüzde 5 payının olduğu bir ortaklık kuruldu. Projenin 1 Nisan 2011’de yapılan tanıtım toplantısına Aşçıoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu’nun katılmaması, ortaklar arasında bir anlaşmazlık olduğunu ortaya çıkarmıştı ancak taraflar bunu doğrulamamıştı. 2012 Mart ayına gelindiğinde ise Aşçıoğlu İnşaat, muhasebe kayıtlarında oynama yapıldığı ve alınan kararlardan kendilerine bilgi verilmediğini belirterek, hakem atanmasını talep etmiş ve Torunlar GYO ve Kapıcıoğlu İnşaat’tan davacı olmuştu. Davalılar ise iddiaların asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemişti. Mahkeme de 3 kişilik hakem heyetini, anlaşmazlıkların çözümü için görevlendirmişti.

Dev birleşme Bakırköy’de yükseliyor


Halk GYO ve Kiler Holding iştiraklerinden Biskon Yapı, İstanbul’un referanslarından biri olacak Referans Bakırköy projesini hayata geçiriyor.

Kiler Holding iştiraklerinden Biskon Yapı ve Halk GYO işbirliği ile, İstanbul’un en seçkin projelerinden birisi olan Referans Bakırköy projesi hayata geçiriliyor. 13 bin 73 metrekarelik alana kurulacak projenin 61 milyon TL yatırımla 24 ayda tamamlanması planlanıyor.

Referans Bakırköy projesi Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler ve Halk GYO Genel Müdürü Kazım Şimşek’in katılımı ile düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı. Projenin ruhsat işlemlerinin Mayıs sonunda tamamlandığını ifade eden Nahit Kiler, hızlı bir şekilde çalışmalara başladıklarını belirterek, projenin 24 ayda tamamlanmasını öngördüklerini ifade etti.

Bölgenin referansı

Referans Bakırköy’ün bölgedeki diğer projelerle kıyaslandığında inşaat kalitesi, konsept, mimari ve sosyal olanakları bakımından bir ilki temsil ettiğini anlatan Kiler “Hem deprem hem de sosyal açıdan güvenli bir sitede yaşama olanağı sunan Referans Bakırköy, Bakırköy’den ve özellikle ulaşım kolaylığı, merkezi konumu gereği bölgeden ayrılmak istemeyen ancak yaşam standardı ve kalitesinden de ödün vermeyen kesime hitap eden tek projedir” diye konuştu.

Ayrıcalıklı bir yatırım

Halk GYO Genel Müdürü Kazım Şimşek ise “Halkbank gücü ile Ekim 2010’da kurulan Halk GYO olarak Referans Bakırköy Projesi ile ilk konut projesine imza atıyoruz. Biskon Yapı ile gerçekleştirdiğimiz gelir paylaşımına dayalı Referans Bakırköy projesi, İstanbul’un en değerli lokasyonlarından biri olan Bakırköy’de ayrıcalıklı bir yatırım aracı olarak değerlendirilebilir. İstanbul’un kalbi olarak gösterilen Bakırköy’de son kalan proje alanlarından birinde yükselecek proje, şehrin en gözde, en kaliteli, en güvenilir ve en prestijli yaşam alanlarından biri olacaktır” dedi… Halk GYO’nun genç bir şirket olmasına rağmen;  ilk mali tam yılı olan 2011’i büyüme ve karlılık açısından son derece başarılı geçirmiş olduğunu ifade eden Şimşek; “sürekli yükselen bir grafikle, Türkiye ekonomisi ve GYO sektörünün önemli aktörlerinden biri olmak hedefine sağlam adımlar ile ilerliyoruz.  Halk GYO olarak güçlü sermaye yapımızla başarılı ve değerli projelere imza atarak yeni yatırımlar  ile büyümeye devam ediyoruz. Portföyünde yer alan arsaları farklı projeler ile değerlendiren Halk GYO konut projelerine ek olarak otel ve ofis yatırımları ile portföyünü çeşitlendirerek ve İstanbul Finans Merkezi paydaşlarından biri olarak GYO sektörünün öncülerinden biri olacaktır” şeklinde konuştu

Maksimum deniz manzarası

Toplam inşaat alanı 56 bin 800 metrekareye ulaşan projede metrekare fiyatlarının 5 – 6 bin TL arasında değiştiğini anlatan Kiler’in verdiği bilgilere göre;  Referans Bakırköy, 8 katlı 4 bloktan oluşuyor. Toplam 256 konut ve 70 adet dükkândan oluşan projede ihtiyaca göre 1+0’dan 4+1+1’e kadar farklı konut seçenekleri bulunuyor. Kapalı ve açık yüzme havuzu, çocuk havuzu, sauna, fitness, hamam, kreş, çocuk oyun alanı, kapalı basketbol sahası ve kapalı otopark gibi pekçok sosyal olanağa sahip Referans Bakırköy’ün en önemli özelliği ise teraslı yapısı. Her katta yer alan teraslar özellikle 4’üncü  kattan itibaren kullanıcılarına deniz manzarasından maksimum yararlanma imkânı sunuyor.

IFCO, Türkiye’de üs kurdu


Dünya’nın en hızlı büyüyen üçüncü ekonomisi olan Türkiye, Dünya perakende devlerinin gözde ülkesi olmayı sürdürüyor. Avrupa’da perakende sektörünün meyve ve sebze taşıma kasa sisteminin yüzde 80’ini elinde tutan IFCO da Türkiye’ye gözünü dikti, CarrefourSA ile başladığı tedarik çalışmalarında dev perakende şirketleri ile masaya oturdu.

170 milyondan fazla yeniden kullanılabilir ve katlanabilen plastik kasasıyla, 125 perakendeci ve 7.500’den fazla taze gıda tedarikçisi firmaya 24 ülkede 46 servis merkezi ile hizmet veren IFCO yılda toplam 850 milyon dolar ciro elde ediyor.

Uluslararası alanda lojistik hizmetinde kasa kiralama yolu ile tedarikçi olarak yer alan IFCO Türkiye’de de kurduğu depolar, özel kasa yıkama servisi ve organizasyon yapısı ile hızlı büyüme hedefliyor.

onur_aytekin.jpg

IFCO Türkiye Genel Müdürü Onur Aytekin, “IFCO olarak Dünya’nın en büyük perakendeci ve taze gıda tedarikçilerine, taze gıda ürünlerindeki paketleme ve lojistik ihtiyaçları doğrultusunda özel olarak tasarlanan, kaliteli ve verimli, yeniden kullanılabilir ambalaj ile nakliye çözümleri sunuyoruz. Türkiye’de de pazarda faaliyet gösteren taze gıda tedarikçisi ve perakendeci firmalara kaliteli lojistik çözümleri sunarak pazara yeni bir soluk getireceğiz. IFCO, Avrupa’daki gibi Türkiye’de de perakende devleriyle lojistik çözüm ortağı olmayı hedefliyor” dedi.

Taze gıda lojistiğinde “Akıllı Çevrim” ile hijyenik sistem!

IFCO, taze gıdanın hijyenik koşullarda lojistiğinin sağlanması için her bir kullanım sonrasında yıkama merkezlerinde en hijyenik koşullarda temizlediği kasalarını anlaşma yaptığı perakendecilerin taze gıda tedarikçilerine kiralıyor ve tedarikçi firmalar taze gıda ürünlerini hijyenik IFCO Kasaları içerisinde anlaşmalı perakendecilere sevk ediyor. Perakendecilerin satış noktalarında boşa çıkan IFCO kasaları, IFCO tarafından toplanıyor ve bir sonraki kullanıma hazırlanmak için IFCO Yıkama Merkezleri’ne getiriliyor.

IFCO’nun Akıllı Çevrim adını verdiği bu hizmet sayesinde; perakendeciler tüm taze gıda tedarik zincirleri içerisinde standart kasa kullanmanın verimliliğinden faydalanıp, satış noktalarında en az fire ile en taze ve hijyenik taze gıda ürünlerini, en çekici teşhir biçimleriyle müşterilerine sunuyor. Perakendecilere taze gıda ürünü tedarik eden firmalar ise, IFCO Akıllı Çevrim sayesinde hijyenik, standart olarak yüksek kaliteli ve tek kullanımlık plastik ve karton kasalara kıyasla daha ekonomik ambalaj çözümlerinden, herhangi bir yatırım maliyetine gerek duymadan faydalanmış oluyor.
IFCO, kullanım ömrü içerisinde bir çok IFCO müşterisinin, hijyenik yıkama sonrasında defalarca kullanabildiği IFCO kasaları ile, tek kullanımlık ahşap, karton ve plastik kasalara kıyasla çok daha çevreci ve daha az enerji gerektiren bir ambalaj ve lojistik çözümü sunuyor.

Konuttaki durgunluk mütekabiliyetle aşılıyor


 

Konut kredi maliyetlerinin artmasından sonra markalı konutların satışı yüzde 20 düştü. Piyasadaki durgunluğun yabancı talebiyle aşılmakta olduğunu belirten Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, Dubai ve Suudi Arabistan’dan 50-100 dairelik talepler aldıklarını söyledi.

Markalı konut inşa eden şirketlerin üye olduğu GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) Başkanı Işık Gökkaya’ya göre, konut satışları yüzde 20-25 gerileme yaşıyor. Satışların geçen yıllara göre düştüğü bu dönemde inşaatçının imdadına, mütekabiliyet yasasının değişmesi yetişti. Avrupa’nın en yüksek binaları arasında yer alan İstanbul Sapphire’i inşa eden Kiler Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, mütekabiliyetin kalkmasından sonra hem Sapphire hem de yeni başlayacakları projelere yabancılardan bireysel ve kurumsal talepler geldiğini söyledi. Nahit Kiler, “Mütekabiliyetin faydasının olacağını görüyoruz, o tepkileri de alıyoruz. Hem Sapphire’de hem de başlayacağımız yeni projelerden 50-100 daire gibi yatırım için toplu alım talepleri aldık.” dedi. Talebin Dubai ile Suudi Arabistan’dan geldiğini belirten Kiler, metrekaresi 8-10 bin dolara satılan Sapphire’de yabancıların oturum amaçlı daire aldığını ifade etti. Kiler, 50-100 dairelik toplu alım talebinin ise Bakırköy ile Kadıköy arasında merkezi yerlerdeki projelerine geldiğini vurguladı.

Halk Bankası kuruluşu Halk GYO ilk konut projesini, Kiler Holding şirketi Biskon Yapı ile İstanbul Bakırköy’de birlikte geliştirdi. Halk GYO’nun Merter Veliefendi Hipodromu’na yakın Bakırköy’deki 13 dönümlük arsasına hasılat paylaşımı modeliyle Biskon Yapı 256 konut ve 70 dükkandan oluşan Referans Bakırköy sitesini inşa ediyor. Halk GYO Genel Müdürü Kazım Şimşek ve Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, projeyi dün basın toplantısı ile duyurdu. Kazım Şimşek, 31 Mayıs’ta ruhsat aldıkları projede 3 haftada kaporası yatırılmış 100 talep aldıklarını, daha çok 3+1 ve 4+1 dairelerin satıldığını söyledi.

Arsa bedeli hariç 61 milyon liraya mal olacak projeden 200 milyon lira hasılat bekleniyor. Halk GYO, arsa karşılığı satış gelirinin yarısını alacak. Bu proje için Halk Bankası aylık 0,98 maliyetle konut kredisi kullandırıyor. Geçtiğimiz pazar gününü satış ofisinde geçirdiğini belirten Şimşek, müşterilerin Bakırköy’de yaşayan ve ilçeden ayrılmadan deniz gören bir siteye taşınmak isteyenlerden oluştuğunu anlattı. Referans Bakırköy’de daireler metrekaresi 4.500 ile 6.000 lira arasında değişen fiyatla satılıyor. Projede stüdyodan 5+1’e kadar büyüklükte daire yer alıyor.

Genel Müdür Kazım Şimşek’in açıklamasına göre Halk GYO bu sene halka arz edilecek. Şirketin ilk projesi olan Referans Bakırköy’ün satışının bu yıl sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. İstanbul Finans Merkezi’nin kurulacağı Ataşehir’de Halkbank’a ayrılan arazide inşaat 2013’ün ilk yarısında başlayacak. Burada Halk GYO, Halkbank Genel Müdürlük binasının yanı sıra halka satmak üzere ticari ofisler de inşa edecek. İstanbul’da Kanyon AVM’ye komşu eski HBB televizyonu arsasında ise yerli bir otel zinciriyle görüşmeler olumlu sonuçlandı ve burada 8-10 katlı bir otelin inşası bu sene içinde başlayacak. Halk GYO’nun elinde biri Eskişehir’de olmak üzere 4 arsa bulunuyor. Şirket İstanbul Anadolu yakasında da bir konut projesini hayata geçirecek.

İBRAHİM BALTA   -zaman